Mehdi ile ilgili bazı noktalar iyi bilinirse, bu konuda gelen rivayetler ve yapılan yorumlar daha iyi anlaşılır diye düşünüyoruz. Şöyle ki:
- Mehdi meselesi dahil değildir. Yani, bazı ehl-i iman mehdiyi inkar etse dinden çıkmış olmaz, onun feyzinden mahrum kalır, hizmetinden istifade edememiş olur.
- Mehdiyi şahıs olarak belirlemek zordur. Hemen her hizip, kendi üstadını veya şeyhini mehdi görme temayülündedir.
- Mehdi olmak ayrı, kendini mehdi zannetmek ayrıdır. Nitekim zaman zaman bazı meczuplar çıkmakta ve kendilerini mehdi veya İsa olarak takdim etmektedirler. Halbuki, mehdi kendisinin mehdiliğine değil, İslama davet eder. Bir peygamber "Ben Allah'ın elçisiyim, bana tabi olun." der. Ama mehdi, "Ben mehdiyim, bana uyun, yoksa küfre düşersiniz." diyemez.
- Her asır, ehl-i imanı ümitsizlikten kurtaracak bir mehdi manasına muhtaçtır. Yani, mehdi manasından her asrın bir çeşit hissesi vardır.
- Bediüzzaman Said Nursi, mehdi konusunda çok kıymetli bilgiler verir. Bunların en mühimlerinden biri şudur:
Bu zaman şahıs zamanı değildir. Eski zamanda bazı harika şahıslar çıkmışlar, kıymettar hizmetlere vesile olmuşlar. Ama bu zamanda küfür şahs-ı manevi olarak hücum etmektedir. Bu hücuma karşı en büyük ferdi mukavemet başarısız kalmaya mahkumdur. Onun için bu külli hücuma mukabil bir şahs-ı manevi çıkarmak gerekir.
- Bediüzzaman, mehdiyetin üç merhalesinden söz eder:
1. İman,
2. Hayat,
3. Şeriat.
Risale-i Nur, temelde iman hizmeti görmekle beraber, diğer iki merhalenin de öncülüğünü yaptığını söyleyebiliriz. Hz. Peygamber (asm) İslam davasının temelinde yer almış, sonraki İslami hizmetlerin de temelini atmıştır. Benzeri bir durumun mehdiyyette olmasına bir engel söz konusu değildir. Yani, iman hizmeti diğer iki hizmet alanını etkileyecektir. Bununla beraber, hayatın geniş dairelerinde hizmet edilirken sıra dışı bazı harika fertlerin eliyle bu hizmetlerin ifa edilmesi medar-ı bahs olabilir.
"Melikin atıyyelerini ancak matıyyeleri taşır."
Bu kutsi hizmetlerin icrasında elbette bir kısım maneviyat erleri istihdam edilecektir.
"Her ormanın kendine göre arslanları olduğu gibi, her meydanın da ona münasip erleri vardır."
- "Mehdi kimdir? Ne zaman gelecektir?" gibi sorular, bazan insanı asıl vazifelerinden alıkoyabilmektedir. Bunun yerine doğrudan aktif hizmetle meşguliyet tercih edilmelidir. Hele hele mehdiyyet konusunu tartışma alanına sokmaktan kaçınılmalıdır.
Nakledildiğine göre, Said Nursi sürgünde iken saf gönüllü bir zat,
"Efendim, üzülmeyin. Mehdi gelecek, her şeyi düzeltecek" der.
Said Nursi, şu anlamlı mukabelede bulunur:
"Mehdi geldiğinde seni vazife başında bulsun!.."
HZ. MEHTİ NE ZAMAN GELECEK
hz.mehti şu an dünyada yaşıyor ve olup bitenleri seyrediyor. ALLAH henüz ona dünyayı gerçek anlamda ele geçirecek güç. vermedi. hz. mehti şu ana kadar çok acı çekti dışlandı ,kendisine iftiralar ayrıldı,çok zor bir hayat yaşadı ve fakirlikten dolayı evlenmeyi başaramadı.çok yakışıklı olduğu için karılarının mehti ye aşık olmasından korkan pek çok erkek,ona tuzaklar kurdu ve onu küçük düşürmeye çalıştı.çünkü erkekler biliyorlardı ki hz. mehti nin olduğu yerde,kadınlar hz. mehti den başkasına aşık olmaz. pergamberimiz. hz.muhammed sallallahu aleyhi vessellem ,hz. mehti nin kendisine benzediğini söylemiş idi yaratılmışların en güzeli peygamberimiz olduğuna göre hz. mehti nin de çok güzel bir yüze sahip olması gerekiyor. işte aslında mehti nin başına gelen acıların çoğu,onun güzelliğine duyulan kıskançlıktan kaynaklanıyor.bundan dolayı hz.mehti kendisi için en hayırlı yaşantının asosyal yaşantı olduğuna karar verdi.zaten peygamberimiz hz. mehti için o,gündüzleri saklanıp ,geceleri ibadet edecek derken ,bunu kastetmişti.büyük bir ihtimalle hz.mehti boyutlararası geçiş ve ölüleri diriltme formülü gibi formülleri bulduktan sonra sahneye çıkacak.ALLAH mehti ye mehti yi olgunlaştırmak için çok fazla acı verdi.çünkü hz.muhammed e benzemenin bedeli ağırdır.bunu bir şekilde ödemek gerekir.kuranı kerimi dünyada sadece iki kişi ALLAH ın istediği biçimde tefsir edebilir.biri,hz. muhammed (SAV),diğeri ise hz.mehti dir. işte kur-an ı ALLAH ın istediği şekilde tefsir edebilmek için onun ayetlerine ayine olmak gerekir onun ayetlerine ayine olmak içinse o ayetlerin gerektirdiği olaylarla karşılaşmak gerekir.ancak bu sayede kur an ı hakkalyakin anlayabilirler.ALLAH kuranın gerçek anlamını mehti ye öğretebilmek için mehti ye verdiği acıları ,kısa süre sonra sonlandıracak.ve mehti ,çok büyük insanüstü güçleriyle beraber ortaya çıkacak. hz.mehti ,sadece ALLAH a kavuşabilmek için ölümü isteyecek çünkü aslında tıpkı hz.muhammed sallallahu aleyhi ve sellem gibi ,ölümsüzlüğün formülünü buldu.sanıldığı gibi o,herkese karşı hoşgörülü olmayacak.çünkü ALLAH KUR ANDA MÜMİNLERİN TARİFİNİ YAPARKEN, ONLAR ZALİMLERE KARŞI ÇOK SAVAŞÇI,MAZLUMLARA KARŞI İSE ,ÇOK MERHAMETLİ DİR. DİYOR.YANİ MEHTİ, ZALİME KARŞI DA MERHAMETLİ OLURSA,ALLAH A KARŞI GELMİŞ OLUR.YANİ ONUN HOŞGÖRÜSÜ,SADECE HOŞGÖRÜYÜ HAKEDENLERE YÖNELİK OLACAKTIR.